Ölüm…
4 harften oluşan, Anne… Baba ve
hayatta öğrene geldiğimiz her ne varsa hepsinden önce bildiğimiz tanıdığımız o muhteşem varlık! olgu, gerçek
yada adına ne derseniz o!
Ölümle tanışmam uzun yıllar aldı. Evet şimdi aklı baliğ bir seviyedeyken
hakkını vererek söylemem lazım hayat bu konuda bana çok çömert davrandı.
Aile efradından kimsenin eksikliğini hissetmeden büyüyen
şanslı insanlardandım…
Dedeler, Neneler, birinci derece tüm akrabalarım
hayattaydı çok şükür. ve bir hazan yeli çöreklendi 2007 yılında peş peşe çeşitli sebeplerden
ölüm kuşu bağımıza kondu bir kere .uçarken biri iki demeden alıp
gitti sevdiklerimi.
'MATEM'
2007 yılında, yıllarca üstesinden gelemediğim bir kazaya uyandık. babamın ailesinin en küçüğü olan amcam trafik kazasında hayatını kayabetmişti.
Müthiş bir zelzeleydi.
O sabah dünyanın tersine dönebileceğine,
Kocaman dağların yerle bir olduğuna, göklerin yarılıp paramparça oluşuna şahit oldum.
Yerler gökler birleşmişti sanki ..
kelimelerin kifayetsiz kaldığını ilk o gün öğrendim.
'HÜZÜN'
Hayata, deneyimleme olarak bakarsanız( ki bunu
kavramak uzun yıllar istiyor) ölüm acısının üç günlük bir süresi olduğunu da
deneyimledim.
Ve gene deneyimledim ki, insanın kalbinde ölürmeyen
ama sürekli onunla yaşamak zorunda olduğu kocaman kuyular açan
bir acı bu .
Ve bu kocaman kara derin kuyular git gide derinleşip büyüyor.
Ve aslında en garibi de, ne bu kuyulara şaşırıyor insan nede
garipsiyor. Manasızca, Bu duygunun sebepsiz sahiplenicisi oluveriyor.
''Ölüm normal bir durumdur aslında, tabi ölen siz değilseniz…''
''YAS''
23 Rebiülahir 1440’ de yani 30 Aralık 2018
Sabahı Babam bu dünyadan ebedi yurduna göçmek için yola çıktı. Altmış Dört yıllık ömrünün bir gününü bile Altmış Beşten gün almak istemiyor gibi bir gidişti, bu gidiş.
Dünyaya eyvallahı olmayan bir adamın gidişi de ancak bu kadar eyvallahsız olurdu zaten.
Ama bir o kadar bezmiş, doymuş ,yılgın ve yıkık.
''AYRILIK''
Gitti.. babam… tıpkı biz çocukken her pazartesi sarı kamyonuna binip gittiği gibi... gitti.
O kocaman arabaya her bindiğinde bana öyle gelirdi ki orta boylu Babam arabasına
binince devleşirdi. ALLAH için onun
kadar o koltuğa yakışanı da görmedim.
Biliyorum,elbet bizi de kendince seviyordu. ama sarı kamyonu onun
için bir başkaydı.
Sanki,bütün yarım kalmışlıklarını tamamlıyordu onunla… babamın 6. çocuğuydu belki de.
Her ne kadar devlet emaneti dese de gözü gibi bakar arabasını temizlerken
kırılacak bir kristal edasıyla davranırdı.
Eski zamanları anınca,ara sıra... olmaz ya!
içime öyle doğuyor ki, belki ruhu
bedenini terk edince, bulunduğu boyutta gene 35’ine dönmüş, sarı komyonuna binmiş ve öyle gitmiştir.
işte teselliyi de böyle
deneyimliyorum belki de.
‘ÖZLEMEK’
Aylar deyimin yerinde kullanıldığını anlatmak istercesine, su gibi geçti.
Kendi kendime ağlamaya ilk, çarşıya çıkıp eve döndükten sonra başladım.bir barajın önündeki engelleri aşması gibiydi...
sonra evde el ayak çekilince ev eski sessizliğine katlanarak döndüğü bir zamanda öğlen vakti annemin dersinden döndüğünde içsin diye çorba pişirirken oldu.
Şimdi, bazen boş odaları gezerken, çoğunlukla Babamın elleriyle bahçemize diktiği ağaçları seyrederken ve
ne zaman yalnız kalırsam ağlıyorum.
Çiğerlerime borcum varmış gibi, bir ödeme şekli bendeki.
Özlüyor ağlıyor... anınca ağlıyor... sesini işitir gibi olunca ağlıyorum.
Ölümle tanışmam yıllarımı alan bir tramvaya sebep olmuştu.
ama bu başka.. bu Baba acısı ... çok sevdiğim, çok kızdığım, çok küstüğüm. ilk aşkım. son yıllarda sırdaşım, yaşıtım, çocuğum, dedıkoduların dibine vurduğum arkadaşım sözün özü herşeyimin anlamı olan adam...
Neyi tecrübe ettim bundan derseniz :
Acının eşiğinden nasıl geçtiysem, bir türlü geri dönemiyor gibiyim.
Acım, gün geçtikçe demleniyor. demlendikçe acılaşıyor.
Ruhumda oluşan boşluğu dolduracak sevinç yok, aksine kederler kapımda bekleşiyor.
Dermansız bir hastalığın son evresindeyim. Hiç bir teselli cümlesine ruhum olumlu yanıt vermiyor.
Ama ;
Biliyorum. hiç bir acı sonsuz değil, hiç bir yara kapanmadan duramaz .
Ve gene biliyorum. ölüm bir son değil, bir mekan değişikliği !
işte insanız, dilimize dolanıyor bir türkünün basit ama anlamlı sözcükleri :
'' Ölüm olsaydı... Ayrılık olmasaydı...
Yorumlar
Yorum Gönder